
Anlatım Bozuklukları
Anlatım Bozuklukları
Anlatım bozuklukları, her şeyden önce sözcüklerin anlamlarını ve türlerini iyi bilmeye, cümle yapısını ve ögelerinitanımaya, noktalamanın anlam üzerindeki etkisini anlamaya bağlı olduğu ölçüde fark edilebilir. Anlatım bozukluğuyla ilgili sorulara bu nedenle çok yönlü yaklaşılmalıdır. Konuyu iyi öğrenmek ve bu alandan çıkacak soruları kaçırmak istemeyen arkadaşlara çok sayıda soru çözmelerini ve yanlışlıklarını gerekçeleriyle birlikte öğrenmelerini tavsiye ediyoruz.
Anlatım bozuklukları genel olarak iki bölümde ve onun alt başlıkları halinde incelenebilir:
A) Anlamsal (Anlama Dayalı) Anlatım Bozuklukları
- Anlamca Birbiriyle Karıştırılan ve Yanlış Anlamda Kullanılan Sözcükler
- Sözcüğün Gereksiz Kullanılması
- Anlamca Çelişen Sözcüklerin Bir Arada Kullanılması
- Atasözü ve Deyimlerin Yanlış Anlamda Kullanılması
- Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılması
- Kişi Zamirinin Yanlış Kullanılması
- Mantık Hatalarından Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları
B) Yapısal (Yapıya Dayalı) Anlatım Bozuklukları
- Özne Eksikliği, Yanlışları ve Özne-Yüklem Uyuşmazlığı
- Nesne Eksikliğinden Kaynaklanan Bozukluklar
- Tümleç Eksikliği
- Yüklem Eksikliği
- Kişi Uyumsuzluğundan Kaynaklanan Bozukluklar
- Ek Fiil Eksikliği
- Çatı Uyumsuzluğu
- Yanlış Yapılı Eylem ya da Eylemsiler
- Tamlama Yanlışları
- Noktalama Eksikliği
- İyelik Ekinin Gereksiz Kullanılmasından Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları
A) Anlamsal (Anlama Dayalı) Anlatım Bozuklukları
1) Anlamca Birbiriyle Karıştırılan ve Yanlış Anlamda Kullanılan Sözcükler
Birbirlerine yazılış ve okunuş bakımından çok benzeyen veya aralarında ilgi ya da yakınlık bulunan; fakat anlamları farklı olan bazı sözcüklerin cümlede birbiri yerine kullanılması anlatım bozukluğuna neden olmaktadır. Bu tür anlatım bozuklukları, sözcüklerin anlam farklılıklarının tam olarak bilinmemesinden kaynaklanmaktadır.
Örnek Cümleler
- Odayı ağır bir yemek kokusu kapsamıştı. (kaplamıştı)
- Çok üzgün olmasına karşılık, bunu belli etmemeye çalışıyordu. (karşın)
- Bu iki elbise arasında desen bakımından hiçbir ayrıcalık yoktur. (ayrım)
- Bu önemli haber bütün televizyon kanallarında yayımlandı. (yayınlandı)
- Babasına soru sorarken oldukça çekimser davranıyor. (çekingen)
- Öğrencilerin sınavda başarılı olması, derslerle ilgilenmelerine bağımlıdır. (bağlıdır)
Değerli arkadaşlar; bulabileceğiniz kadar kaynak kitaplardan, testlerden sözcük tespiti yapıp anlamlarını öğrenmeniz işinizi oldukça kolaylaştıracaktır. Sizin için birbiri ile karıştırılan bazı sözcükleri “Sıkça Karıştırılan Sözcükler” isimli dosyada sıraladık. Ayrıca Türk Dil Kurumunun sitesinden karıştırılabilecek sözcükleri inceleyebilirsiniz.
2-Gereksiz Kullanılan Sözcükler
Türkçede doğru bir cümle, anlatılmak isteneni en sade en duru haliyle verebilen cümledir. Gereksiz sözcük kullanımı bu duruluk ilkesine aykırıdır. Bir duygu, bir düşünce gerektiği kadar sözcük kullanarak anlatılmalı, yani cümlede gereksiz sözcüklere yer verilmemelidir.
Bir sözcük cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamında bir daralma, bir değişme olmuyorsa o sözcük gereksiz kullanılmış demektir. Aşağıdaki altı çizili kelimelerin olması, kırmızı ile belirtilen kelimeleri gereksiz kılmıştır.
Örnek Cümleler
- Bu olaya verilen tepkiler kişiden kişiye göre değişir.
- Tatile ailesiyle birlikte gitti.
- Acemi olan şoförle yolculuk yapar mı?
- Adam, kapının önünde duran kadının kulağına alçak sesle bir şeyler fısıldıyordu.
- En yakın arkadaşıyla aşağı yukarı iki üç yıldan beri görüşmüyor.
3-Anlamca Çelişen Sözcüklerin Kullanımı
Anlatımı düzgün bir cümlede okuyucuyu şüpheye düşürecek, şaşırtacak, yanıltacak birbiriyle çelişen ifadeler bulunmamalıdır. Anlamca birbirine karşı ya da birbiriyle çelişen sözlerin aynı cümlede kullanılması da bir anlatım bozukluğu nedenidir. Bu tip anlatım bozuklukları genellikle “kesinlik” ve “olasılık” belirten sözcüklerin bir arada kullanılmasından kaynaklanır. Gereklilik kipi “-malı, -meli” eklendiği sözcüğe olasılık anlamı da kattığından bu kiple birlikte kesinlik belirten bir sözcüğün kullanılmış olup olmadığına bakılmalıdır.
Örnek Cümleler
- Belki onun da gelmemesinin bir nedeni vardır mutlaka.
- Beni kesinlikle gördüğünü sanıyorum.
- Bu iş tam olarak bitti sayılır.
- Bu konuda anlatılanlar hiç kuşkusuz doğru olmalıdır.
- Bundan tam on yedi yıl kadar önce de böyle bir olay yaşamışlar.
4-Atasözü ve Deyimin Yanlış Kullanımı
Bu tip anlatım bozukluklarının bulunduğu cümlelerde vurgulanmak istenen düşünce, atasözü veya deyimle daha da kuvvetlendirilmeye çalışılır. Ancak anlatılmaya çalışılan düşünce ile kullanılan atasözü veya deyim anlam olarak birbiriyle aynı düşünceyi ifade etmemektedir. Ayrıca atasözleri ve deyimlerin kalıplaşmış anlamları vardır, bu yüzden cümlede kendi anlamlarının dışında kullanıldıklarında da anlatım bozukluğuna sebep olur.
Çözümlü Örnek Cümleler
- Şimdi anlatacaklarıma dikkatlice kulak kabartın.
(Kulak kabartmak: gizlice dinlemek) (Yanlış)
(Kulak vermek: dikkatlice dinlemek) (Doğru)
- Kadıncağız öyle kötü bir adamla karşılaşmış ki dostlar başına.
(Dostlar başına : iyi dilek sözü)
(Düşman başına: kötü dilek sözü)
- Bugüne kadar yaptığım bütün iyiliklere göz yumdu.
(Göz yummak: bağışlamak, görmezden gelmek)
- Kardeşimin sevinçten etekleri tutuşmuştu.
(Etekleri tutuşmak: çok telaşlanmak)
(Etekleri zil çalmak: çok sevinmek)
- Ona yardım etmek istiyorsan elinden geleni ardına koyma.
(Elinden geleni ardına koymamak: olabilecek tüm kötülükleri yapmak)
(Elinden geleni yapmak: gücünün yettiğini yapmak)
Ayrıca deyim ve atasözleri kalıplaşmış oldukları için sözcüklerin yerleri değiştirilemez ve mevcut sözcüklerin yerine başka bir sözcük kullanılamaz. Parantez içindeki kelimeler doğrusu olup anlatım bozukluğunu giderecek kelimelerdir.
Örnek Cümleler
- Fazla naz insanı usandırır. (aşık)
- Çocukların gürültüsünden rahatsız olunca hepimizi kafasından savdı. (başından)
- Baştan tırnağa muayene olmuştu. (ayağa)
- Ay ışığında dut silkilmez. (ceviz)
5-Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılması
Anlatımda sözcüklerin gerektiği yerde kullanılmaması, cümlede anlam karışıklığı yaratır ve söylenilenlerin ters ya da yanlış anlaşılmasına yol açar. Özellikle sıfat ve zarf gibi nitelik, miktar vs belirten sözcüklerin yanlış yerde kullanılması anlatımda belirsizliğe neden olur. Bu tip cümleler okuyucuya, cümleden iki farklı anlam çıkarmasına yol açar ki biri bu cümlenin ifade ettiği anlamken diğeri okuyucunun algıladığı anlamdır. Eğer bir cümleden iki farklı anlam çıkarabiliyorsanız o cümledeki anlatım bozukluğunu bulmuşsunuz demektir.
Çözümlü Örnek Cümleler
- Ağrısız kulak delinir.
Doğrusu = Kulak ağrısız delinir.
- Onlara sık sık sevdiğini söylüyor.
Doğrusu = Onlara sevdiğini sık sık söylüyor.
- Bu olayla ilgili kısaca bildiklerini anlattı.
Doğrusu = Bu olayla ilgili bildiklerini kısaca anlattı.
- Her türlü Atatürk’e karşı saldırı affedilemez.
Doğrusu = Atatürk’e karşı her türlü saldırı affedilemez.
- Sırada bekleyen hastalar içinde ilk odaya ben girdim.
Doğrusu = Sırada bekleyen hastalar içinde odaya ilk ben girdim.
6- Kişi Zamirinin Yanlış Kullanımından Kaynaklanan Bozukluklar:
Kişi zamiriyle kurulan tamlamalarda bazen kişi zamiri söylenmeyebilir. Bu tip cümlelerde kastedilen şahsın kim olduğunu anlamakta güçlük çekilir. Birden çok zamir çağrışımı anlam belirsizliğine yol açar. “Kimin, neyin” sorusunun cevabını almakta zorlandığımız cümlelerde bu tip anlatım bozuklukları mevcuttur diyebiliriz.
Çözümlü Örnek Cümleler
- Kardeşinin hastalanması beni çok üzdü.
(Senin kardeşinin mi onun kardeşinin mi hastalanması)
- Borçlarını bir an önce öde.
(Onun borçlarını mı kendi borçları mı)
- Ne yaparsam yapayım söylediklerini anlamakta güçlük çekiyorum.
(Senin söylediklerini mi, onun söylediklerini mi?)
7- Mantık Hataları
Anlatılanların mantığa ters düşmesi de bir anlatım bozukluğu nedenidir. Bu tip cümleler dil bilgisi açısından düzgün olsa dahi anlam yönüyle cümlenin bütününe bakıldığında içinde mantığa aykırı durumlar barındırır. Bu yüzden anlatım bozukluğunun zor anlaşıldığı cümle tipleridir.
Örnek Cümleler
- Her Salı, kardeşimin yanına gider; orada on gün kalırdım.
- Seninle sık sık hatta arada bir görüşmek isterim.
- Hükümet, 280’e karşı 210 oyla güvenoyu aldı.
- Okula gitmiyor, hatta hiç ders çalışmıyordu.
- Dişteki iltihaplanmalar tedavi edilmezse ölüme hatta romatizmaya yol açabilir.
B) Yapısal (Yapıya Dayalı) Anlatım Bozuklukları
1) Özne Eksikliği, Yanlışları ve Özne-Yüklem Uyuşmazlığı
İlk cümlede bulunan özne, birinci yükleme uyarken diğer yüklemlere uymazsa özne eksikliğinin neden olduğu anlatım bozukluğu meydana gelir.
Örnek:
- Biz ağaçları hiç ilaçlamadık, yine de meyve verdi.
(özne) (yüklem) (yüklem)
Çözümleme:
1. yükleme göre ilaçlamama işini kim yaptı = Biz (Özne)
2. yükleme göre meyve veren ne? = Ağaçlar (Özne)
Yukarıdaki iki yüklem “biz” öznesini ortak olarak kullanmıştır. Yani ilaçlamayan da “biz” meyve veren de “biz” öznesine bağlanmıştır. Ancak çözümleye baktığımızda iki yüklemin de ayrı ayrı özneleri bulunmaktadır. İkinci cümledeki yüklemin öznesi olan “ağaçlar” kelimesi cümlede bulunmadığından özne eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu meydana gelmiştir.
Çözümlü Örnek Cümleler
- Herkes bu olayda kendi çıkarını düşünüyor, başkasını düşünmüyordu.
1.cümlenin öznesi = Herkes
2.cümlenin öznesi = kimse (eksik)
- Bu kitapta hem yanlışlar var hem de okunacak gibi değil.
1.cümlenin öznesi = Yanlışlar
2.cümlenin öznesi = kitap (eksik)
Özne ve yüklem; kişi, tekillik – çoğulluk bakımından birbiri ile uyumlu olmalıdır.
a) Cümlede 1. tekil şahıs “ben” ile beraber kullanılan başka bir özne varsa yüklem 1. çoğul ekiyle çekimlenmelidir.
- Hasan, Mehmet ve ben bu oylamaya katılmayacağız.
- Ben ve Büşra dinlenmek için piknik alanlarını tercih ediyoruz.
- O ve ben türkü dinlemeyi çok seviyoruz.
b) Cümlede 2. tekil şahıs “sen” ile beraber kullanılan başka bir özne varsa yüklem 2. çoğul ekiyle çekimlenmelidir.
- Sen ve arkadaşların ortalığı birbirine katmışsınız.
- Fatih ve sen ne güzel yakışırsınız İstanbul’a.
- Sen ve o bize gelip ders çalışabilirsiniz.
c) Cümlede 3. tekil şahıs “o, onlar” ile beraber kullanılan başka bir özne varsa yüklem 3. çoğul ekiyle çekimlenmelidir.
- Harun ile o yemeğe gelecekler.
- Onlar ve akrabalarım düğünüme davetliler.
d) İnsan dışındaki varlıkların “çoğul özne” olduğu cümlelerde yüklem tekil olmalıdır.
- Köpekler bu sokakta sabaha kadar havladılar.
- Kitaplar yeni alınan dolaba kaldırıldılar.
e) Cümlenin öznesi “belgisiz zamir” ya da “belgisiz sıfat” ise yüklem tekil olmalıdır.
- Birkaçı benimle burada kalmak istiyorlar.
- Hiçbiri seni ziyarete gelmeyecekler.
- Birçok öğrenci senin gibi gitar çalmak istiyor
lar.
f) Cümlenin öznesi topluluk bildiren bir isimse yüklem tekil olur. Topluluk ismi çoğul eki almışsa yüklem de çoğul olabilir.
- Sizin takım bizim takımdan çekiniyorlar.
- Ordular savaş meydanına çıkarma yaptılar.
g) Cümlede saygı veya sitem anlamını sağlamak için özne tekil olsa bile yüklem çoğul olabilir.
- Doktor Bey bizi çağırıyorlar.
- Vali Beyler haber göndermişler.
2-Nesne Eksikliği
Sıralı cümlelerde aynı nesneyi almayan yüklemlerin ortak nesneye bağlanması bir anlatım bozukluğu nedenidir.
Örnek
- Eve gelmiyor, ihmal ediyordu.
Çözümleme:
1. cümlede;
gelmiyor = yüklem
Kim gelmiyor? = O (gizli özne)
Nereye gelmiyor? = Eve (dolaylı tümleç)
2.cümlede;
İhmal ediyordu? = yüklem
Kim ihmal ediyordu? = O (gizli özne)
neyi ihmal ediyordu = Evi (Nesne)
“Evi” kelimesi 2. cümlede yazılmadığından her iki cümledeki yüklem de 1. cümledeki “eve” kelimesini ortak olarak kullanmıştır. Bu da ikinci cümlenin “Eve ihmal ediyordu.” şekilde algılanmasına sebep olmaktadır ki bu durum nesne eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu sebebidir.
Çözümlü Örnek Cümleler
- Bu olaya ancak o karar verir ve uygular.
2. cümlenin eksik nesnesi = bu olayı
- Gazetelerin yazdıklarına inanmıyor, okumaktan da geri kalmıyordu.
2. cümlenin eksik nesnesi = gazeteleri
- Kızına asla kızmıyor; çünkü çok seviyor.
2. cümlenin eksik nesnesi = kızını - Anneler çocuklarına hep inanır, kolayca bağışlar.
2. cümlenin eksik nesnesi = onları - Romanlarında aşktan çok bahsetmişti; ama hiç yaşamamıştı.
2. cümlenin eksik nesnesi = aşkı
3-Tümleç Eksikliği
Sıralı cümlelerde aynı tümleci almayan yüklemlerin ortak tümlece bağlanması bir anlatım bozukluğu nedenidir.
- Öğretmenini tanıyoruz ve sonsuz güveniyoruz.
Çözümleme:
1. cümlede;
tanıyoruz = yüklem
Kim tanıyor? = Biz (Gizli özne)
Kimi tanıyoruz? = Öğretmenini (Belirtili Nesne)
2.cümlede;
güveniyoruz = yüklem
Kim güveniyor? = Biz (Gizli özne)
Ne kadar güveniyoruz? = sonsuz (Zarf tümleci)
Kime güveniyoruz? = Öğretmenine (Dolaylı tümleç)
“Öğretmenine” kelimesi 2. cümlede yazılmadığından; her iki cümledeki yüklem 1. cümledeki “öğretmenini” kelimesini ortak olarak kullanmıştır. Bu da ikinci cümlenin “Öğretmenini sonsuz güveniyoruz.” şekilde anlaşılmasına sebep olmaktadır. Bu durumda dolaylı tümleç eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu meydana gelmektedir.
Çözümlü Örnek Cümleler
- Arkadaşını dikkatle dinliyor, gülümsüyordu. (dolaylı tümleç eksikliği)
2. cümlenin eksik tümleci = onlara/arkadaşlarına
- Bu zorluklara nasıl katlandı, nasıl başa çıktı. (edat tümleci eksikliği)
2. cümlenin eksik tümleci = onlarla/zorluklarla - Yeğenlerini yanına çağırdı ve hediyeler dağıttı.
2. cümlenin eksik tümleci= onlara/yeğenlerine
- Arkadaşlarına çok iyi davrandı; ama karşılığında kötülük gördü.
2. cümlenin eksik tümleci= onlardan/arkadaşlarından
4-Yüklem Eksikliği
Ortak yükleme bağlanamayan birden çok cümlenin tek yükleme bağlanmasıyla ortaya çıkan anlatım bozukluğudur.
- Bugün ben yemek, o ise temizlik yaptı.
Yukarıdaki 1. cümlede tek yüklem ve iki özne bulunmaktadır. Yemeği yapan 1. tekil şahıs “ben”, temizliği yapan ise 3. tekil şahıs “o” özneleridir. Yemeği yapan şahsa ait bir yüklem kullanılmadığından sondaki yükleme bağlanmak zorunda kalan “ben” öznesi yüklem eksikliğinden doğan anlatım bozukluğuna sebep olmaktadır. Buna göre doğru olan cümle şöyle olmalıdır:
Bugün ben yemek yaptım, o ise temizlik yaptı.
Çözümlü Örnek Cümleler
- Mehmet’i çok az, Ayşe’yi hiç sevmem.
1. cümledeki eksik yüklem = severim
- Dışarıdaki işlerle ev arkadaşım, evdeki işlerle de be uğraşırım.
1. cümledeki eksik yüklem = uğraşır
- Bugünkü sınava sen, yarınkine Volkan girecek.
1. cümledeki eksik yüklem = gireceksin
5-Kişi Uyumsuzluğu
Cümledeki yüklemlerin kişi yönünden uyuşmaması anlatım bozukluğu nedenidir.
Örnek Cümleler
- Bu konuda siz bize güvenecek, biz de size yardım edeceğiz.
1. cümlede olması gereken = güveneceksiniz - Siz sevinecek, biz üzüleceğiz.
1. cümlede olması gereken = sevineceksiniz
- O, haftaya bize gelecek; beraber sinemaya gidecektik.
1. cümlede olması gereken = gelecekti
6-Ek Fiil Eksikliği
Yüklemi isim soylu olan sözcüklerde yüklemlerden biri olumlu, diğeri olumsuz anlam taşıyabilir. Bu durumda ek eylemin eksik olması anlatım bozukluğuna neden olur.
Örnekler
- Oda arkadaşlarımdan biri kurnaz, diğeri kurnaz değildi.
1. cümlede eksik olan ek fiil = kurnaz idi/kurnazdı
- Çocuklar çok çalışkan; ama umutlu değildi.
1. cümlede eksik olan ek fiil = çalışkan idi/çalışkandı
7-Çatı Uyumsuzluğu
Cümledeki eylem ve eylemsilerin (fiilimsilerin) çatı yönünden uyuşmaması anlatım bozukluğu nedenidir.
Örnekler
- Güzel elbiseler giyip düğüne gidildi. (giyilip)
- Onu telefonla arayıp dışarı çıkıldı. (çıktı)
8-Yanlış Yapılı Eylem ya da Eylemsiler
Cümlede kullanılan eylem ya da fiilimsilerin yapısal yanlışlıkları anlatım bozukluğu nedenidir.
Çözümlü Örnek Cümleler
- Mehmet yapılacak ameliyatta nihayet sağlığına kavuştu. (yapılan)
- Ne gelişinden haberimiz oldu ne de gittiğinden. (geldiğinden)
- Çocuğun arkamızdan seslenişini ve bakmasını unutamıyorum. (bakışını)
- Bütün gün kitap okuma ve televizyon izlemek çok hoşuma gidiyor. (okumak)
- Bu sınavı hiç ya da az çalışan bir öğrenci kazanamaz. (çalışmayan)
9-Tamlama Yanlışları
İsim tamlamalarında tamlayan veya tamlananın kullanılmaması, tamlama eklerinin eksiklikleri ve ortak kullanılmaması gereken tamlayan ya da tamlamanın ortak kullanılması gibi sebepler tamlama yanlışlarından kaynaklanan anlatım bozukluklarına sebep olmaktadır.
Çözümlü Örnek Cümleler
- Öğrenciye bir şeyler öğretmeden sınavı kazanmasını bekleme. (öğrencinin sınavı kazanmasını)
- Hasta yatağındaki annesine şarkı söyleyerek mutlu olmasını sağladı. (annesinin mutlu olmasını)
- Toplumsal ve kültür sorunları yaşayan bir ülkenin evlatlarıyız. (Toplumsal sorunlar ve kültür sorunları)
- Her önüne gelen canı istediği gibi davranması doğru değildir. (gelenin)
- Askeri ve devlet okullarına giriş sınavı yapılacak. (Askeri okullar ve devlet okulları)
- Yüksek dağları ve denizleri aştım senin için. (yüksek deniz olmaz)
- Alçak binalar ve bahçeler gözümüze çarptı. (alçak bahçe olmaz)
10-Noktalama İşaretinin Eksikliği
Noktalama işaretlerinin cümlede eksik olması anlam belirsizliğine yol açabileceğinden bu durum da anlatım bozukluğu nedenidir. Bu, genellikle virgül eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
Örnekler
- Çocuk arabasını beğenmedi.
Çocuk, arabasını beğenmedi. - Genç kadın doktorla görüşmek istedi.
Genç, kadın doktorla görüşmek istedi.
- Sarhoş adama ağzına geleni söyledi.
Sarhoş, adama ağzına geleni söyledi.
- Deli adamı öldüresiye dövdü.
Deli, adamı öldüresiye dövdü.
- Tahta evin önüne yığılmıştı.
Tahta, evin önüne yığılmıştı.
11-İyelik Ekinin Gereksiz Kullanılmasından Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları
İşlevi olmadığı halde cümlede iyelik ekinin kullanılması da bir anlatım bozukluğu nedenidir.
Çözümlü Örnek Cümleler
- Bir ay içinde araba sürmesini öğrendi. (doğrusu: sürmeyi)
- İnsanlar aldatmasını çok iyi biliyor. (doğrusu: aldatmayı)
- Resim yapmasını severim. (doğrusu: yapmayı)
Anlatım bozukluklarıyla ilgili sorular, adayların anadilini kullanma becerisini ölçmeye yöneliktir. Anlatımı bozuk bir cümleyi, kusursuz bir cümleden ayırt edebilen, anadilini doğru kullanma becerisini büyük oranda kazanmış demektir. Bu nedenle de ÖSYM’nin hazırladığı sınavlarında anlatım bozukluklarıyla ilgili sorular önemli yer tutmaktadır. Bu konuyla ilgili bol soru çözmeniz halinde konuya hakim olabileceğinize inanıyor başarılar diliyoruz.