Bir çocuğun annesine sorduğu bu sorunun içinde saflık var, samimiyet var,iyi niyet var yani güzelliğe dair bütün kavramları barındırıyor.
Ya insanlık bu çocuğun sorusu kadar masum mu?
Kirli ilşkilerini meşrulaştırmaya çalışan ve bunu yaparken masumların kanını akıtmayı mubah gören ahlaksız zihinler ne zaman arınacak.
Ölen babasının baş ucundan ayrılmayan, “ben onun yanında uyuyacam “diyen Suriyeli çocuğun feryadı hangi gönüllerde karşılık bulacak.
Ölmeden önce yazdığı vasiyet mektubunda:”Bu benim vasiyetimdir. Canım annecim! Senden benim güzel gülüşlerimi hatırlamanı ve yatağımı olduğu gibi bırakmanı istiyorum. Ve sen ablacığım! Arkadaşlarıma de ki: ’O açlıktan öldü…’ Ve sen abiciğim! Üzülme; ama, ikimiz birlikte, ’Biz açız!..’ dediğimizi hatırla. Ey Ölüm meleği! Acele et ve ruhumu al ki artık Cennette yemek yiyeyim. Ben çok açım. Ve ey ailem! Benim için korkmayın. Ben sizin yerinize de Cennette yiyebildiğim kadar çok yiyeceğim”” diyen çocuğun bir lokmasına göz diken şeref yoksunlarının devri ne zaman sona erecek.
Müslümanın canı, petrolün varil fiyatını karşılamadığı bir dünya da, müslümanların batıyı memnun etmek için Allah’ı kızdırmayı göze aldığı bir zamanda, çocukların kendilerinden büyük füzelerin deneme tahtası olduğu bir ortamda Allahsız Müslümanlık, vicdansız Müminlik ve satılık Dindarlık revaçta.
Müslümanın Müslümanı sahiplenmediği ama her sendelendiğinde ya Rab neredesin diye Rabbine hesap sorduğu içi boşaltılmış bir inanç…
Ya Rab sen bu ümmetin imanını arttır, inancını kuvvetlendir ; sana ve senden olanlara sahip çıkma dirayeti göster.
AMİN…
YAZAR:Bayram Akkoç
Anlayissiz kafalara tokmak gibi inen bir yazi cok guzel Hocam
Cok sert ve dogru bir yazi… Helal hocam
Herkesin dusuncesine tercuman olmussunuz hocam
