Fiil cümlesi, yüklemi haber/tasarlama kipleri ve şahıs eklerinden herhangi biri ile çekimlenmiş olan cümlelerdir.
Nasıl Bulunur? Cümlenin yüklemi tespit edilir. Fiiller “-mek, -mak” mastar ekini alabilen sözcükler olduklarından cümlenin yüklemine bu mastar eklerinden uygun olanı getirilip yüklemin fiil olup olmadığı tespit edilir. Ayrıca sözcükte kip eki ve şahıs eki var mı yok mu buna bakılarak da cümlenin fiil cümlesi olup olmadığını rahatlıkla görebilirsiniz.
Örnekler:
Aşağıdaki örnekleri de zihninizde bu şekilde çözümlemeye çalışabilirsiniz.
UYARI: Yüklemine göre cümle çeşitleri konusunda öğrenci arkadaşların düştükleri en büyük hata, cümlenin devrik olabileceğini unutup, cümlenin tamamını okumadansondaki sözcüğe bakarak değerlendirme yapmalarıdır.
Örnekler:
UYARI: Fiilimsilerin yüklem olduğu cümleler fiil cümlesi değil, isim cümlesi olarak kabul edilir. Çünkü eylemsiler; fiile benzeyen, fakat fiilden isim yapma ekleri alarak artık “isim” soylu olan sözcüklerdir. Eylemsiler, ek fiil (idi, imiş, ise, dir) eklerini alarak cümlede yüklem görevini üstlenebilirler.
Örnekler:
İsim cümlesi, isim veya isim soylu sözcüklerin “idi, imiş, ise veya dir” ek fiillerini alarak yüklem görevini üstlenmiş cümlelerdir.
Nasıl Bulunur? Tıpkı fiil cümlesinde olduğu gibi cümlenin yüklemi tespit edilir. İsimler “-mek, -mak” mastar ekini alamayan sözcükler olduklarından fiillerden bu yönüyle ayrılırlar. Yüklemi isim veya isim soylu olan sözcükte mutlaka ek fiil bulunur (Ek fiilin geniş zamanı “dir” bazen düşebilir, Ahmet çalışkandır. – Ahmet çalışkan. gibi).
Yüklem isim ve isim soylu sayılan sıfat, zamir, edat, fiilimsi gibi sözcüklerden meydana geldiğinde cümle yüklemine göre “isim cümlesi” sayılmaktadır.
Örnekler:
Cümleler, anlamları bakımından temelde ya olumlu ya da olumsuzdur. Bu olumlu ve olumsuz cümleler ayrıca soru, ünlem, emir, istek vb. anlamları da taşıyor olabilir.
Olumlu cümleler, yüklemde belirtilen yargının meydana geldiğini, gerçekleştiğini, olumlu yönde sonuçlandığını ya da sonuçlanacağını, söz konusu olan kavramın mevcut olduğunu ifade eden cümlelerdir. Olumlu cümlelerin yükleminde olumsuzluk eki ya da “yok, değil” gibi olumsuzluk ifade eden sözcükler genellikle yer almaz.
Örnekler:
NOT: Bazı cümleler, yükleminde ya da herhangi bir öğesinde olumsuzluk bildiren bir ek veya sözcük bulundurduğu halde anlamca yargının gerçekleştiğini, olumlu yönde olduğunu kasteder. Bu tip cümlelere “biçimce olumsuz, anlamca olumlu”, cümleler diyebiliriz. Buradaki “biçim” kelimesi, cümlenin kuruluş yönünü, yapısını, şeklini karşılamaktadır.
Örnekler:
NOT: Cümlede belirtilen durum veya davranış çirkin, rahatsız edici ya da uygunsuz bir anlama gelen sözcüklerden oluşsa bile, cümledeki yargı meydana gelmişse bu cümle olumlu bir cümledir.
Örnekler:
Olumsuz cümleler, yüklemde belirtilen yargının meydana gelmediğini, gerçekleşmediğini, olumsuz yönde sonuçlandığını ya da sonuçlanacağını, sözü edilen kavramın mevcut olmadığını ifade eden cümlelerdir. Olumsuz cümlelerin yükleminde olumsuzluk bildiren “-ma, -me, -maz, -mez” eki veya “yok, değil” gibi olumsuzluk ifade eden sözcükler genellikle yer alır.
Örnekler:
NOT: Bazı cümleler, olumsuzluk bildiren ek ya da sözcük almadığı halde, anlam bakımından yargının gerçekleşmediğini, gerçekleşmeyeceğini, sözü edilen kavramın bulunmadığını kasteder. Böyle cümlelere de “biçimce olumlu, anlamca olumsuz”cümleler denilmektedir.
Örnekler:
Soru cümleleri, merak edilen bir durumu, bilgiyi veya giderilmek istenen bir kuşkuyu, soru anlamı olan çeşitli sözcükler yardımıyla öğrenmeyi amaçlayan; ya da bu soru sözcükleri yardımıyla bir isteği bir duyguyu anlatan cümlelerdir.
Soru cümlelerindeki soru anlamı “mi soru edatı”, “soru sıfatı”, “soru zamiri” ve “soru zarfı” ile sağlanır ve bu soru sözcükleri, cümledeki herhangi bir öğeyi bulmak için kullanılabilir.
Soru edatı= “mı, mi, mu, mü”
Soru sıfatı= “nasıl, hangi, kaç, kaçıncı, kaçar, kaçta kaç, ne, ne kadar,”
Soru zamiri= “kim, kimi, kime, kimde, kimden,
ne, neyi, neye, neyde, neyden,
nere, nereyi, nereye, nerede, nereden
kaçı, kaçımız, kaçınız,
kimler, neler, hangisi, hangileri, hangimiz”
Soru zarfı= “nasıl, niçin, neden, niye, ne, ne zaman, ne kadar”
Cevap almak amacı taşıyan soru cümleleridir.
Örnekler:
Kuruluşuna göre soru soruyormuş gibi görünen; ancak cümledeki soru sözcüğüne rağmen herhangi bir cevap beklemeyen, cevabı kendi içinde gizli olan soru cümleleridir. Bu cümleler, vurgu/tonlamanın da yardımıyla bir duyguyu anlatmak için kullanılır.
Örnekler:
UYARI: Cümlede soru sözcüğü gördüğünüzde: “Bu cümle soru cümlesidir.” demeniz sizi hataya düşürecektir. Çünkü, içinde soru sözcüğü olduğu halde gerçek veya sözde soru cümlesi özelliği taşımayan cümleler de vardır. Bu konuda ve tüm cümle çeşitleri konusunda yapılan en büyük hata, cümleyi tam okumadan karar vermektir.
Örnekler:
Emir cümleleri, bir eylemin yapılmasını veya yapılmamasını “buyruk, komut, talimat, ferman” şeklinde ifade eden cümlelerdir. Emir cümlelerinin yüklemi “emir kipi” ile çekimlenmiş fiilden oluşur. Ancak bazen, vurgu/tonlama yardımıyla farklı kiplere de emir anlamı yüklenebilmektedir.
Örnekler:
Vurgu/tonlamanın en yoğun kullanıldığı cümle çeşitleridir. Ünlem cümleleri, “sevinç, üzüntü, korku, şaşkınlık, acıma, kızgınlık, hüzün, hayıflanma, coşkunluk, tehdit vb.” duyguları vurgu/tonlama ve bazı kelimelerin de yardımıyla etkili şekilde ifade etmeye yarayan cümlelerdir. Ünlem cümlelerinin sonuna ünlem işareti konulur.
Örnekler:
Cümlede, normal şartlarda yüklemin bulunması gereken yer, cümlenin sonudur. Fakat bazen, şiir mısralarında, günlük konuşma cümlelerinde veya üslup özelliği olarak yüklemin yeri değişebilmektedir.
Türkçenin cümle yapısında özne başta, tümleçler ortada, yüklem ise sondadır. Bu sebeple yüklemi sonda olan cümlelere “kurallı cümle” ya da diğer bir ifadeyle “düz cümle” denilmektedir.
Örnekler:
Yüklemi sonda değil, başta veya ortada olan cümlelerdir. Başka bir ifadeyle yüklemi özne veye tümleçlerden önce gelen cümleler “devrik” cümlelerdir. (Devrik cümlelerin öğelerini kolaylıkla bulabilmek için cümleyi kurallı cümleye çevirmeniz işinizi kolaylaştıracaktır.)
Örnekler:
Tek bir durumu, tek bir duyguyu düşünceyi, tek bir yargıyı anlatan ve bunu da tek bir yüklem ile sağlayan cümlelere “basit cümle” denir. Basit cümlelerde yüklem haricinde şunlar yer almaz:
Örnekler:
ÖNEMLİ UYARI: Basit cümle demek “kısa cümle” demek değildir. Yukarıda belirttiğimiz kriterlere uygun uzun cümleler de basit cümle olarak nitelendirilir.
Örnekler:
İçinde birden fazla yüklemi olan, dolayısıyla birden fazla yargı taşıyan cümlelere birleşik cümle denir. Bu cümleler, girişik birleşik, ki’li birleşik, iç içe birleşik yapıda olabilir. Şartlı cümleler de birleşik cümle olarak kabul edilmektedir.
Örnekler:
Kendisinden önce gelen temel cümle ile kendisinden sonra gelen yan cümleyi birbirine bağlayan “ki” bağlacıyla oluşturulmuş cümlelerdir. Bu tür cümlelerde bulunan “ki”, Farsçadan Türkçeye geçen bir “ki” bağlacıdır. Bu nedenle bu tür cümleler Türkçenin yapısına tam olarak uygun değildir. Aşağıdaki örneklerde temel cümlenin “ki” bağlacından önce, yan cümlenin ise sonra kullanıldığını görebilirsiniz.
Örnekler:
İki cümlenin iç içe geçmesiyle oluşmuş cümlelerdir, başka bir deyişle bir cümlenin, başka bir cümle içinde yer aldığı cümlelere “iç içe birleşik cümle” denir. Tek başına bir yargıya sahip olan temel cümle ile onun ögesi konumundaki başka bir yargıya sahip cümle iç içe geçerek bu tür cümleleri oluşturur. İç içe birleşik cümlelerde temel cümlenin yüklemi genellikle “demek, sanmak, zannetmek, farz etmek, bilmek, görmek, görünmek, düşünmek” fiillerinin çekimli şeklidir.
Örnekler:
-se, -sa şart eki almış cümlenin, temel cümleyi çeşitli açılardan tamamladığı cümle çeşididir. Bu tür cümlelerde yan cümle zarf görevindedir.
Örnekler:
Birden fazla tamamlanmış cümlenin anlamsal bir bütünlük içinde sıralanarak oluşturulduğu cümlelerdir. Aralarındaki anlam ilişkisi, ortak cümle, ortak kip, şahıs ekleri vb unsurlarla pekiştirilir. Sıralı cümleler, birbirinden virgül (,) veya noktalı virgülle (;) ayrılır.
NOT: Sıralı cümlelerin bir bölümünde ögelerinden en az birisi ortak olan cümleler yer alırken, bir bölümünde ise ögelerinden hiçbiri ortak değildir. Ortaklığı bulunan cümlelere “bağımlı sıralı cümle“, ortaklığı bulunmayan cümlelere ise “bağımsız sıralı cümle” adı verilmektedir.
Örnekler:
İki veya daha fazla cümlenin “ile, ve, ama, fakat, lakin, çünkü, meğer, veya, halbuki” gibi bağlaçlarla birbirine bağlandığı cümlelerdir. Bu tür cümleler birbirlerine anlamca bağlı olsalar da yüklemleri, özneleri ya da diğer öğeleri farklılık gösterebilir. Tıpkı sıralı cümlelerdeki gibi unsurlarının biri veya birden fazlası ortak olarak kullanılan bağlı cümleler bulunduğu gibi, hiçbir unsuru ortak olmayan bağlı cümleler de vardır.
ÖNEMLİ: Bağlı cümle ile sıralı cümle arasındaki fark, cümleleri ayırırken kullanılan unsurlardır. Bağlı cümlelerde bağlaçlar, sıralı cümlelerde ise virgül veya noktalı virgül kullanılır.
Örnekler:
Cümle çeşitleri konusu ile ilgili çözümlü örnekler sayfamızı da inceleyerek konuyu pekiştirebilirsiniz. Hepinize başarılar diliyoruz…